NOKTALAMA İŞARETLERİ
1)NOKTA (.):
a)Tamamlanmış cümle sonlarında kullanılır:
*Gözlerin gözlerime değince felaketim olurdu ,ağlardım.
*Beni sevmiyordun,bilirdim.
b)Kısaltmalardan sonra kullanılır:
* vb. *Prof. *Dr. *Cad. *Alm. *Ar. İng.
c)Sıra gösteren rakamlardan sonra “-inci” eki yerine kullanılır.
*Senin çocuk 1. sınıfta mı okuyor.
*Dün 25. yaşıma bastım.
d)Tarihlerin yazılışında gün,ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur:
*21.03.1978 *29.X.1925
e)Saat ve dakika gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur:
*Yarın 08.45’te gideceğim; saat 15.00'te döneceğim.
2)VİRGÜL (,):
a)Yazıda sıralanan eş görevli sözcükler ya da söz gruplarını ayırmada kullanılır:
*O kitabı aradım , buldum.
*Fırat,Dicle önemli nehirlerimizdendir.
*Çalıkuşu’nu ,Huzur’u ,İntibah’ı okudun mu?
*Kitabı açtı ,birkaç sayfa çevirdi , yüksek sesle okumaya başladı.
*Yakında yine bahar gelecek, ağaçlar çiçek açacak ,kediler damlara çıkacak.
b)Anlama güç katmak için tekrarlanan sözler arasına konur:
*Oğlunu , kadersiz oğlunu bir daha göğsüne bastı.
*Akşam,yine akşam ,yine akşam
c)Hitaplardan sonra kullanılır:
*Sevgili Kızım, *Değerli Öğretmenim, * Saygıdeğer Müdürüm,
d)Yüklemden uzak kalmış özneden sonra konur:
*Ahmet Haşim, şiirde anlamın kapalı olmasına ve musikiye önem vermiş bir şairimizdir.
*İşte bu adam, Türkiye’yi pislikten kurtaracak tek adamdır.
*Tatlılar,kalorisi fazla ;fakat vitamini az besinlerdir.
e)Cümlede vurgulanmak istenen ögelerden sonra konur.
*Yarın,buraya geleceksin ve bu işi çabucak bitireceksin.
f)Anlam karışıklığına meydan vermemek için adlaşmış sıfatlardan sonra kullanılır:
*Genç, adama ters ters baktı.
*Hırsız, çocuğu kovaladı.
*Yaralı, kadının yüzüne bakıyordu.
*İhtiyar, adamın suratına tükürdü.
g)Bazı cümlelerde anlam karışıklığını önlemek için kullanılır:
*Oku; adam ol baban gibi ,eşek olma.
*Siz de kazançlı çıkmak istiyorsanız benim gibi, hanımları alışverişe gönderin.
ğ)Bir addan önce gelen zamirlerden sonra kullanılır:
*O, şiiri niçin ezberlememiş?
*O ,güzel günlerine yeniden dönebilse.
*Bu, kadını bir daha görmemiş.
*Şu ,bahçeye dikilecekmiş.
h)Arasözlerin başında ve sonunda kullanılır. *Bu büyük komutanı, Atatürk’ü ,saygıyla anıyoruz.
*Bu yöre, Sibirya ve çevresi,alabildiğine soğuktur.
*Örnek olsun diye, örnek istemez ya, söylüyorum.
*Bir kuş, bir çiçek, bir böcek ,ne bileyim ben, her şey onun ilgisini çekiyordu.
*Ben de Ankara’da, o güzelim başkentte, beş yıl kaldım.
I)Yazıda tırnak içine alınmamış aktarma cümlelerin sonunda tırnak işareti yerine kullanılır:
*Minareyi çalan kılıfını hazırlar, diyordu.
*Artık sevmeyeceğim,dedi.
i)Cümle başında kullanılan “evet, hayır, yok,yoo, peki,tamam, hayhay, olur, haydi, elbette…” gibi sözcüklerden sonra kullanılır:
*Hayır, bu işi sevmedim. *Evet, yarın sınavsınız. *Yoo,işte bunu yapamam, dedi.
3.NOKTALI VİRGÜL(;):
a)Birbirine bağlı olmakla birlikte her biri kendi içinde bağımsız cümlelerin arasında kullanılır.Bu tip cümleler birbirini açıklayan,güçlendiren ,biri diğerine örnek olan cümlelerdir.Bu kullanım özellikle atasözlerinde görülür.
*Yer üst üste iki kez sarsıldı; halk korkuyla sokaklara fırladı.
*Kısa bir konuşma yaptı; dinleyiciler onu uzun uzun alkışladı.
*Horoz ölür; gözü çöplükte kalır.
*Yalancının evi yanmış;kimse inanmamış
b)Virgülle ayrılmış sözleri ya da söz gruplarını farklı sözlerden ya da söz gruplarından ayırmak için konur.
*Sayısal derslerden matematiği,fiziği; sözel derslerden Türkçeyi, coğrafyayı çok seviyorum.
*Ahmet Haşim, Cenap Şehabettin sembolist; Tevfik Fikret ,Yahya Kemal parnasyen şairlerdendir.
*Erkek çocuklara Ali,Murat,Serhat; kız çocuklarına ise Yeşim,Senem,Serpil adları verilir.
c)Ögeleri arasına virgül konmuş sıralı cümleleri ayırmada kullanılır:
*Sevinçten, heyecandan içim içime sığmıyor; bağırmak,kahkahalar atmak,ağlamak istiyorum.
*At ölür, meydan kalır;yiğit ölür , şan kalır.
*Kel ölür , sırma saçlı olur ; kör ölür , badem gözlü olur.
d)Önceki cümleye “fakat,oysa ,lakin,ancak,çünkü…” gibi bağlaçlarla bağlanan cümlelerde bağlaçlardan önce kullanılır:
*Bu romanı inceledim ;fakat pek beğendiğimi söyleyemem.
*Köye sen git;ancak orada çok fazla kalma.
*Kazanacağım ;çünkü çok çalışıyorum.
NOT: Noktalı virgül, yukarıda sayılan bağlaçlardan önce kullanıldığı gibi bunların yerine de kullanılabilir.
*Bugün erken yatmalıyım;yarın sınav var.
*İşinle ne kadar küçük olursa olsun ilgilen; hayattaki tek dayanağın odur.
*Sıkı giyinin ;dışarısı çok soğuk.
e)Öğeler arasında anlam karışıklığını önlemek için kullanılır.
*Murat; Hasan, Ali ve Osman’dan daha çalışkanmış.
*Elma; armut, muz ve üzümden yararlıdır.
f)Özneden sonra virgüllerle ayrılan eş görevli sözcükler varsa ,özne noktalı virgülle ayrılır.
*1.yeni grubunun en ünlü temsilcilerinden olan Orhan Veli ; dili çok iyi kullanan ,okuyucuyu değişik bir romantizme sürükleyen , güçlü bir şairdir.
Not: Noktalı virgülden ve virgülden sonra gelen sözcükler – özel isim değil iseler- küçük harfle başlar.Diğer noktalama işaretlerinden sonra gelen sözcükler büyük harfle başlar.
4.İKİ NOKTA(:) :
a)Bir cümle veya sözcükten sonra yapılacak açıklamalardan önce kullanılır.
*Şimdi herkes ona şöyle sesleniyordu:Atmaca Kamil.
*Bence bu cinayetin iki nedeni olabilir:Birincisi namus meselesi,ikincisi çıkar kavgasıdır.
*Demokrasinin tek dayanağı vardır: O da özgürlüktür.
b)Alıntı cümlelerden önce kullanılır.
*Bu sanatçının romanla ilgili şu sözünü anmadan geçemeyeceğim:“Roman yol boyunca gezdirilen bir aynadır.”
*Hacı Bektaş-ı Veli:“Eline,beline,diline sahip ol.” demiş.
b)Öykü ve romanlarda konuşma çizgisinden önce kullanılır:
*Süleyman Çavuş:
---- Bırak açma o bahsi ,dedi .
Kooperatif katibi kaşlarını çattı:
---- Yoo, böyle deme Süleyman Çavuş.
Not: İki noktadan sonra yapılacak açıklama bir cümle niteliğinde değilse küçük harfle başlar.
*En çok sevdiğim meyvelerden bazıları şunlardır:muz,elma,portakal…
5.KESME İŞARETİ( ’):
a)Özel adlardan sonra gelen çekim eklerini ayırmada kullanılır:
*Yakup Kadri’nin Yaban’ı Kurtuluş Savaşı dönemini anlatır.
b)Kısaltmalardan sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrılır
*KKTC’yi her alanda destekliyoruz.
*Yarın ABD’ye gidecek.
NOT: Küçük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde kelimenin okunuşu;büyük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde kısaltmanın son harfinin okunuşu esas alınır.
*kg’dan *PTT’ye
NOT:Sonunda nokta bulunan kısaltmalar, kesme işaretiyle ayrılmaz.
* vb.leri *mad.si *Alm.dan *İng.yi
c)Her türlü rakamdan sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrılır.
*36’nın ortak bölenleri nelerdir?
*Sen 9’uncu sınıfta mı okuyorsun?
UYARI: Özel isimler yapım eki aldıklarında kesme işaretiyle ayrılmaz.Yapım ekinden sonra gelen çekim ekleri de ayrılmaz.
*Ankaralıdan *Konyalım *Amerikalılar *İslamcı *Aligil
NOT:-ler eki –gil yapım ekinin yerini tutarsa kesme işaretiyle ayrılmaz.
*Dün Alilere gittim.
*Sınıftaki Ali’ler ayağa kalksın.
NOT: Özel adlar yerine kullanılan ‘o’ zamiri cümle içinde büyük harfle yazılmaz ve kendisinden sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrılmaz.
*Ben onun ne kadar kibirli biri olduğunu bilmez miyim?
d)Bazı sözcüklerde anlam karışıklığını önlemek için kullanılır:
*Osmanlılarda kadı’nın önemli bir yeri vardır.
*Pencereden kar’ı seyrediyorum.
e)Seslerin konuşma sırasında ya da şiirde vezin gereği düştüğünü göstermek için kullanılır:
*N’apalım *N’eylersin *N’etsin *Vardı m’ola sevdiğim yurduna
6.SORU İŞARETİ(?):
a)Soru bildiren cümle veya sözcüklerin sonunda kullanılır, cümle sözde soru cümlesi de olsa yani karşıdan bir cevap beklenmese de cümlenin sonuna soru işareti konur.
*Türk edebiyatının ilk yazılı belgesi nedir? (cevap bekliyor:gerçek soru cümlesi)
*Bu havada dışarı mı çıkılır? (cevap beklemiyor:sözde soru cümlesi)
*Böyle bir adama nasıl güvenirsin? (cevap beklemiyor:sözde soru cümlesi)
*Seni hiç sevmez olur muyum? (cevap beklemiyor:sözde soru cümlesi)
*Bu kitapları ona mı vereceğim? (cevap bekliyor:gerçek soru cümlesi)
b)Kuşku duyulan bilgilerin yanına ya da bilinmeyen bilgiler yerine parantez içinde konulur.
*Kayıkçı Kul Mustafa (?-1658?) halk edebiyatımızın destan şairlerinden biridir.
*Karacaoğlan’ın Güneydoğu Anadolu’da (?) yaşadığını söylüyor.
UYARI: İçinde soru sözcüğü olsa bile , bir cümle soru anlamı taşımıyorsa sonuna soru işareti konulmaz.
*Neden gittiğini bilmiyoruz. *Bana nasıl çalışacağımı söylemedin.
7.ÜNLEM(!):
a)Şaşma , korku, kızma ,heyecan,sevinme… gibi duyguları dile getiren cümlelerin sonunda kullanılır:
*Dur,bir yanlışlık yapmayalım!
*Git başımdan seni görmek istemiyorum!
*Eh, hayırlısı neyse o olsun!
*Lanet olsun böylesi işe!
*Böyle maç olmaz olsun!
*Yaşasın ,sınavı kazanmışım!
b)Küçümseme , yerme,alay etme amacıyla parantez içinde kullanılır:
*Akla durgunluk verecek reklam kampanyalarıyla büyük(!) sanatçılar yaratılıyor.
*Bu kasabada onun ne kadar akıllı(!) olduğunu bilmeyen mi var?
8.ÜÇ NOKTA(…):
a)Herhangi bir nedenle bitmemiş ya da okuyucunun anlayışına bırakmak için bitirilmemiş cümlelerin sonuna konur.
*Şu bahar yağmurları bir gelse…
*Birdenbire karşımıza çıkıveren yeşillik denizi…
*Karşı sahilde mor,fark olunmaz sisler altındaki dağlar,korular, beyaz yalılar…Bunları seyretmek bana huzur veriyor.
b)Birtakım örnekler sayıldıktan sonra “vb” anlamında kullanılır:
*Binanın tepesinden neler görünmüyordu ki:caddeler,sokaklar,evler,insanlar…
*Bu köyün insanları konukseverdir,alçakgönüllüdür,iyidir…
c)Söz arasında söylenmek istenmeyen sözler yerine kullanılır:
*Şu … adamı gözüm görmese iyi olacak.
*Kılavuzu karga olanın burnu b…tan çıkmaz.
9.TIRNAK İŞARETİ( “… ”):
1. Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan sözler tırnak içine alınır:
Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinin ön cephesinde Atatürk'ün “Hayatta en hakikî mürşit ilimdir.” vecizesi yer almaktadır. Ulu önderin “Ne mutlu Türküm diyene!” sözü her Türk'ü duygulandırır.
Bakınız, şair vatanı ne güzel tarif ediyor:
“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”
UYARI: Aynen alınmayan söz ve yazılar tırnak içinde gösterilmez.
UYARI: Tırnak içindeki alıntının sonunda bulunan işaret (nokta, soru işareti, ünlem işareti vb.) tırnak içinde kalır:
“Akıl yaşta değil baştadır.” atasözü yüzyılların tecrübesinden süzülüp gelen bir gerçeği ifade etmiyor mu?
“İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur!” diyorlar.
(Yahya Kemal Beyatlı)
UYARI: Uzun alıntılarda her paragraf ayrı ayrı tırnak içine alınır.
2. Özel olarak belirtilmek istenen sözler tırnak içine alınır:
Yeni bir “barış taarruzu” başladı.
Özel olarak belirtilmek istenen sözler tırnak içine alınmadan koyu yazılarak veya altı çizilerek de gösterilebilir.
Höyük sözü Anadolu'da tepe olarak geçer.
3. Kitapların ve yazıların adları ve başlıkları tırnak içine alınır:
Yahya Kemal'in bazı şiirleri “Kendi Gök Kubbemiz” adı altında çıktı.(Ahmet Hamdi Tanpınar)
“İmlâ Kuralları” bölümünde bazı uyarılara yer verilmiştir.
Kitapların ve yazıların adları ve başlıkları tırnak içine alınmaksızın koyu yazılarak veya eğik yazıyla (italik) dizilerek de gösterilebilir:
Cahit Sıtkı'nın Şairin Ölümü şiirini Yahya Kemal çok sevmişti.(Ahmet Hamdi Tanpınar)
Bugünün gençleri Dar Kapı'yı okumalıdırlar. (Ahmet Hamdi Tanpınar)
UYARI: Tırnak içine alınan sözlerden sonra kesme işareti kullanılmaz:
Yahya Kemal’in “Kendi Gök Kubbemiz”i okudunuz mu?
10. Tek tırnak işareti ( ‘...’ )
1. Tırnak içinde verilen ve yeniden tırnağa alınması gereken bir sözü belirtmek için kullanılır:
Edebiyat öğretmeni “Şiirler içinde ‘Han Duvarları’ gibisi var mı?” dedi ve Faruk Nafiz'in bu güzel şiirini okumaya başladı.
“Şinasi'nin ‘safi Türkçe’ ile yazdığını söylediği şiirlerden sonra vardığı bu konuşulan dil fikri şüphesiz ki ondan gelen en büyük kazancımızdır. (Ahmet Hamdi Tanpınar)
2. Dil yazılarında verilen örneğin anlamını göstermek için kullanılır:
Göktürk Anıtları'nda geçen fakat günümüze ulaşmayan bazı örnekler: bodun ‘millet, kavim’, sab ‘söz’, eçü apa ‘ecdat, atalar’, tüketi ‘tamamen, bütünüyle’.
11. Denden işareti (")
Bir yazıdaki maddelerin sıralanmasında veya bir çizelgede alt alta gelen aynı sözlerin veya söz gruplarının tekrar yazılmasını önlemek için kullanılır:
|
12. Yay Ayraç ( ( ) )
1. Cümlenin yapısıyla doğrudan doğruya ilgili olmayan açıklamalar için kullanılır:
Anadolu kentlerini, köylerini (Köy sözünü de çekinerek yazıyorum.) gezsek bile görmek için değil, kendimizi göstermek için geziyoruz.
(Nurullah Ataç, Söyleşiler)
Süleyman Şah'ın cenazesi sudan ihraç olunarak (çıkarılarak) hemen orada defnedilmiştir ki makarrı (durağı) hâlâ “Türk Mezarı” namiyle maruftur (tanınmıştır).
(Refik Halit Karay, Bir İçim Su)
UYARI: Hakkında açıklama yapılan söze ait ek, ayraç kapandıktan sonra yazılır:
Yunus Emre (1240?- 1320)'nin...
UYARI: Yani ile yapılan açıklamalar ayraç içine alınmaz.
2. Tiyatro eserlerinde konuşanın hareketlerini, durumunu açıklamak ve göstermek için kullanılır:
İhtiyar – (Yavaş yavaş Kaymakama yaklaşır.) Ne oluyor beyefendi? Allah rızası için bana da anlatın...
Kaymakam – (hiddetle) Ne olacak baba... Oğlunun katili ecnebi tebaasıymış... Düşman gemileri üstümüze toplarını çevirmişler, Adalı'yı istiyorlar... Sağ salim onu teslim edecekmişiz.
İhtiyar – (Evvelâ vurulmuş gibi sendeler, sonra derin ve saf bir bakışla Kaymakam ve arkadaşlarına) Etmeyin Efendiler... Benim gibi dertli bir ihtiyarla eğlenmek günahtır... Sizin gibi efendilere yakışmaz...
(Reşat Nuri Güntekin, İstiklâl)
3. Alıntıların aktarıldığı eseri veya yazarı göstermek için kullanılır:
Cihanın tarihi, vatanı uğrunda senin kadar uğraşan, kanını döken bir millet daha gösteremez. Senin kadar kimse kendi vatanına sahip olmağa hak kazanmamıştır. Bu vatan ya senindir, ya kimsenin.
(Ahmet Hikmet Müftüoğlu)
Eşin var, aşiyanın var, baharın var ki beklerdin
Kıyametler koparmak neydi ey bülbül, nedir derdin? (Safahat)
4. Alıntılarda, başta, ortada ve sonda alınmayan kelime ve bölümlerin yerine konulan üç nokta, yay ayraç içine alınabilir (bk. Üç nokta 1).
5. Bir söze alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırmak için kullanılan ünlem işareti yay ayraç içine alınır (bk. Ünlem işareti 3).
6. Bir bilginin şüpheyle karşılandığını veya kesin olmadığını göstermek için kullanılan soru işareti yay ayraç içine alınır (bk. Soru işareti 3).
7. Bir yazının maddelerini gösteren rakam ve harflerden sonra kapama ayracı konur:
I) 1) A) a)
II) 2) B) b)
13.Köşeli ayraç ( [ ] )
1. Ayraç içinde ayraç kullanılması gereken durumlarda yay ayraçtan önce köşeli ayraç kullanılır:
Mongolın Ertniy Tüü0 (Arheologiyn Nayruulal) [Mogolistan'ın Eski Tarihi (Arkeolojik Araştırmalar)], BNMAU-ın şinjleh U0aanı Akademii Tuu0ıyn)ureelen, Ulaanbaatar 1977.
2. Bibliyografik künyelere ilişkin bazı ayrıntıları göstermek için kullanılır:
Reşat Nuri [Güntekin], Çalıkuşu, Dersaadet 1922.
Yekta Bahir [Ömer Seyfettin], Yeni Lisan, Genç Kalemler.
3. Bilimsel çalışmalarda, metinde bulunmayan veya silinmiş olan, fakat araştırıcı tarafından tamamlanan bölümler köşeli ayraç içine alınır:
Babam kağan öldüğünde küçük kardeşim Kül-tegin ye[di yaşında kaldı...].
(Çözülmüş Orhon Yazıtları)